Lenfödem; çoğunlukla ekstremiteleri etkileyen interstisyel sıvının yetersiz drenajı ile karakterize bir süreç olup konjenital ya da edinsel olabilir. Doğumsal lenfödeme nazaran; travma, enfeksiyon, kanser, cerrahi ya da radyoterapi sonrası edinsel olarak ortaya çıkan lenfödem daha sık görülmektedir. Hastalar yaşam kalitesini etkileyen bu süreçte ekstremitelerde şişme, ağırlık, ağrı, selülit benzeri enfeksiyonlar, uygun giysi bulamama gibi pek çok durumdan şikayetçidirler. Lenfödem cerrahisinde doku azaltıcı yöntemler ve fizyolojik yöntemler olmak üzere iki ana yöntem mevcuttur.
Uygun aşamada bize başvuran hastalara fizyolojik yöntemlerin en ileri aşaması olan ve 1 milimetrenin altında damarlarda süpermikrocerrahi anostomoz gerektiren lenf nodu transferi yöntemi başarı ile hastanemizde yapılmaktadır. Lenf nodu transferi öğrenme eğrisi zor olmakla birlikte seçilmiş hasta grubunda iyi sonuçların alınabildiği fizyolojik operasyon seçeneklerindendir.
Geçirilmiş meme kanseri sonrası üst ekstremitede lenf ödemi olan 6 hastaya meme rekonstrüksiyonu ile eş zamanlı olarak inguinal lenf nodu transferi, konjenital olarak tek taraflı alt ekstremite lenfödemi bulunan 1 hastaya supraklavikuler lenf nodu transferi, hamilelik sonrasında gelişen tek taraflı alt ekstremite lenf ödem bulunan 1 hastaya laparaskobik olarak alınan omentum transferi, geçirilmiş travmaya bağlı olarak alt ekstremitede lenf ödemi bulunan 2 hastaya kontralateral inguinal alandan alınan lenf nodu transferi “Prof. Dr Semra Hacıkerim Karşıdağ“ ve “Op Dr Selami Serhat Şirvan” öncülüğünde başarı ile yapılmıştır.
FOTO GALERİ